14 Mart 2015 Cumartesi

Uzun uzun susuyoruz, yüreğimizin kıyılarında...



Bir durgun sudayız, konuşsak da
Kuş uçmuyor içimizde ki ormanda...

Şükrü Erbaş


Sıradan bir gündü, durakta otobüs bekliyordum.
Bir kadın ve bir erkek, durağın arka tarafında bulunan ormanlık alana doğru yürüdüler.
Ellerinde bir poşet...
İçinden çıkardıkları ekmeği, parçalayıp yerlere attılar.
Kuşlar da benim gibi sessizce seyrediyordu onları.
Bir kaç saniye içinde yemeklerine doğru kanat çırptılar,
Minnetle...
Bu anı bir kare ile ölümsüzleştirmek istedim.
Zira çok duygu vardı, bu anın üzerine yazılacak...


''Rengarenk bir hayatın içinde,
Kâh siyah ve beyaz, 
Kâh  gökkuşağını yaşatıyoruz içimizde.
Oysa hayatın rengi aynı, bizler yaşamak istediğimiz rengi kendimiz seçiyoruz.
Koca bir sessizliğe bir ömür sığdıracak kadar doluyuz aslında,
Ve hiç susmadan konuşsak dahi,
İçimizde ki saklı duyguları göstermeyecek kadar da yetenekliyiz!..
Asıl arzular karanlığa gömülürken, gün ışığını yaşayanlar en alelade olanlardır.
Neden?
Belki de bizi biz yapan, içimizden hiç uçup gitmeyen sözcüklerdir.
Yemeğini bekleyen kuşlar gibi, en doğru zamanı bekliyorsa sustuklarımız...
Kim bilir...
Uzun uzun susuyoruz, yüreğimizin kıyılarında...''

Hamide Gür Çatak




3 Mart 2015 Salı

Yusuf Hayaloğlu'nun Bizlere Ayrılık Hediyesi


...............
Hani el değmemiş bir yanın vardır,
Aynalara göstermediğin bir yüzün,
Kendine sakladığın bir hüzün...
Hadi durma!
Üzülsen de, sen üzülürsün!..

Kim farkeder boşluğunu?
Ardın sıra kim ağlar?
Bir intikam gibi
Çıldırmış bu sevdalar!..

Bir intikam gibi çıldırmış bu sevdalar!..
....................


3 Mart 2009
6 yıl oldu Yusuf Hayaloğlunun vedasının ardından...
Nur içinde uyu sende Usta...

Yusuf Hayaloğlu şiirlerinin farklı bir yanı vardır, 
Sevsin, sevmesin...
Herkesin damarına süzülen.

...................... 
Acıyan yüreğimize, en güzel yara bandıdır şiir...
Şanslıyız da üstelik...
Bizim gönlümüzden, beynimizden geçenleri, 
Bizden önce yaralananlar yazmışlar çoktan.
Biraz hazıra konuyoruz belki ama,
Herkesin farklı bir mahareti var işte bu hayatta,
Kimi okur, kimi yazar,
Kimi söyler, kimi oynar...
Hele birde hepsini yapabilenler var ki sorma!..
Ve,
Aşk bitmedikçe, kalemi şiire dokunan bitmez...

Öyle bir telden vurmuş ki şiirin notasına,
Hayatını şiire katmış, şiiri hayatına...
Bir çok ünlü ismin bestelediği o güzel şiirleri,
Şarkı olarakta dinliyoruz.

Bugüne özel, eşimin de çok sevdiği bir Yusuf Hayaoğlu şiiri paylaşmak istedim.

https://www.youtube.com/watch?v=rxvjxUh40cc


Ayrılığın Hediyesi

Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...

Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be.. bu son olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken mazaretim olsun!

Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!..
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...

Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun..

Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun!

Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be! ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun!



https://www.youtube.com/watch?v=4z7ddI1NJYQ









2 Mart 2015 Pazartesi

Uğurlar Olsun Usta... ''Yaşar Kemal''




Ölmek, hiç hatırlanmamaktır.

''Bizi tanıyan son insan da öldüğünde''

Kimsenin bilmediği, duymadığı aslında hiç var olmamış biri gibi yok olacağız...

Oysa o güzel insanlar, yüreğindekileri kağıda dökerek, 

Kalemleriyle kazığı çaktılar dünyaya!

Yaşar Kemal'i, Türk Edebiyatı'nın bir koca çınarını daha kaybettik...

Nice giden çınar gibi gitti o da.

Uğurlar olsun...

Bedenin nur içinde yatsın Usta.


''O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.''

Yaşar Kemal