20 Kasım 2016 Pazar
TECAVÜZÜ MEŞRULAŞTIRMA
112 Acil Çağrı Karşılamada görev yaparken yaşadığım kötü bir anıyı paylaşacağım.
Hamide Gür Çatak
Etiketler:
anılar,
blog,
cocukhaklari,
cocukistismarinahayir,
esmer gelincik,
esmer gelincik blogspot,
hamidegurcatak,
insanhaklari,
kadinhaklari,
tecavuz,
tecavuzmesrulastirilamaz
TECAVÜZ MEŞRULAŞTIRILAMAZ
Eskiden evde yalnız kaldığımda üç harfliler gelirdi aklıma, onlardan korkardım. Zamanla bunun yersiz olduğunu anladım. Hiçbir haber programında onların saldırısına, tecavüzüne uğrayanı görmedim. Asıl korkmam gereken insandı.
Okullar, minibüsler, otobüsler, yollar, parklar, iş yerlerimiz, evimizin önü hatta evimizin içi bile güvenli değil. Bin tane koruma da dönmüyor etrafımızda, diken üstünde Allaha emanet yaşıyoruz.
Mağdur bebekler, çocuklar, kadınlar ve onların babası, kardeşi, kocası, sevgilisi olan mağdur erkekler... Yeni çıkan yasa için Bakan Akdağ; "Tecavüzcüleri kapsamıyor. " diye ifade etmiş. "Cebir, tehdit, hile olmadan..." ifadesi rıza anlamı yüklüyor. Ucu açık... Aileleri baskı altına alıp, kız çocuklarını tecavüzcüsü ile evlendirip köleleştirecek bu teklife karşıyım. Tecavüzcülerin en ağır cezayı almalarını istiyorum.
Bir nesil, milyonlarca insan tecavüz korkusuyla yaşıyor. Bana dokunmayan bin yaşasın diyerek yaşatılan yılanlar oldukça da bu böyle olmaya, canlar yanmaya devam edecek... Hangi vicdanlı insan böyle bir teklife evet deyip başını yastığa rahat koyabilir. Karısı, kızı veya kardeşinin gözlerine bakmaya yüzü olabilir.
Ve dört bin istismarcı tahliye edilecek. Tecavüzcülere ağır ceza verilmesini beklerken, içerdekilerin de affedildiğini öğreniyoruz. Bu mudur adalet?
Hamide Gür Çatak
#tecavüzümeşrulaştırma#namusumuzadokunma#tecavüzmeşrulaştırılamaz
1 Ağustos 2016 Pazartesi
Kâğıtlar Daha Çok Duymuştur Sesimi
Küçüklüğümden kalan en güzel alışkanlığım yazmak.✏ Hissettiklerimi kâğıtlara yazar, bazen yazdıklarımı yırtar atardım. En büyük sırdaşım olmuştur kâğıtlar... 📝
Yazarak ders çalışır, öğretmenlerin anlattıklarını yazarak not alırdım. Hatta annemin "Elalemin çocuğu da ders çalışıyor. Bizimki de... Her yer kağıt. Bu nedir böyle..." deyişi kulaklarımda hâlâ. :)
Lisedeyken mektup yazardım aileme, arkadaşlarıma. (İzmir'de yatılı lisede okudum) ✉ O zamanlar yani doksanların sonu iki binlerin başında teknoloji böyle her eve ulaşamamıştı. Zenginlerin evinde bilgisayar vardı. Yani onlar daha erkenden bağımlısı oldular bu meretin... Kazancımız büyük a dostlar. 😉
Her gün günlük yazardım. Hüzünlenir yazar, sevinirim yine yazardım. Öyle ki konuştuğumdan fazlasını ve konuşmaktan daha fazla yazardım. Kağıtlar daha çok duymuştur sesimi. Nefretimi, sevgimi, kırgınlığımı, öfkemi... Hepsini kağıtlara döktüm. Görülmesini istemediğimi yırttım, yaktım. Birine söylesem kırardım belki, geri de alamazdım zamanı. Kırmadan ve daha çok kırılmadan yaktım.
Şimdi kâğıtlardan çok akıllı telefonumun not defterini kullanır oldum yazmak için. Araç değişsede amaç baki... Yazdıkça çoğaldığımı, huzuru, doyumu hissediyorum. Karın tokluğuna yazıyorum ya acıkıyorum illa... 💜
İyi günler herkese..
Etiketler:
anı,
anılar,
blog,
blogger,
çocukluğum,
düz yazı,
esmer gelincik,
fotoğraf,
gunce,
gunluk,
günce,
günlük,
hamidegurcatak,
hatıra,
kağıt,
kalemim,
papers,
writing,
yaşanmışlıklar,
yazmak
Siz Hiç Güneşin Doğuşunu Tek Başına Seyrettiniz mi?
Siz hiç güneşin doğuşunu tek başına seyrettiniz mi?
En taze haliyle yepyeni bir gün başlıyorken, şehrinizi hissettiniz mi?
O şehirde tüm renkler tamam mı?
Olması gereken tüm insanlar oradalar mı?
Yaşanması gerekenler bu kadar mı?
Neleri unutmuşum, nelerden vazgeçmişim daha neler yapabilirim bu şehirde diye hiç düşündünüz mü?
İnsan eksikleri ile de insan...
Yalnızlığı ile de insan...
Sadece kazandıkları ile değil.
Kaybettikleri ile de insan.
Siz gün doğarken kaybettiklerinizden vazgeçip elinizde bulunanlarla yetindiniz mi?
Gün batarken bir hüzün çöküyor sebepsiz...
Belki de karanlığı sevmiyoruzdur.
O yüzdendir bu melankolik halimiz.
Kalabalıklar da kafamızı karıştırır. Hayallerimize sınırlar koyar.
Siz hiç güneşin doğuşunu tek başına seyrettiniz mi?
Hamide Gür Çatak
(Not:Fotoğraf alıntıdır. )
Etiketler:
ben,
blog,
blogger,
dream,
düz yazı,
esmer gelincik,
gunce,
gunluk,
günce,
güneş,
güneşin doğuşu,
günlük,
hamidegurcatak,
hayaller,
me,
şiir
Hayallerinizi Kağıtlara Yazın
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Üzüntüleri atarız bir yana
Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun
Bütün şiirlerimi okurum sana
Ne hayaller kurarız uzun uzun...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Hayal kurmaktan ve umut etmekten vazgeçmeyin hiçbir zaman... Bakarsınız bir gün o hayalinizi yaşarken başka hayallere yol almışsınız. Bu fotoğraf bir hayalin gerçek oluşunun kanıtıdır. Naçizane tavsiyem hayallerinizi kağıtlara yazın. Söz uçar yazı kalır diye değil! Bakarsınız yol olur, yönünüz olur. Hem de hayallerinizin önüne etten bir duvar örmemiş olursunuz.
Bu kez kendi şiirlerimi değil Ümit Yaşar'ın şiirlerini yüksek sesle okudum. Tadı doyumsuz... Doğa da şiiri seviyor. Bende... 💙🌅
Etiketler:
anı,
anılar,
blog,
blogger,
brunette,
brunettepoppys,
dream,
esmer gelincik,
günce,
günlük,
hamidegurcatak,
hayal,
hayaller,
poetry,
poppy,
poppys,
sair,
siir,
ümit yaşar oğuzcan,
writing
22 Haziran 2016 Çarşamba
Ölümden Başka Her Derde Deva Var

Bu fotoğraf Elazığ'ın Dede Yolu köyünde ki kerpiç evimize ait. Siz bu duvara baktığınızda ne hissediyorsunuz bilemiyorum elbet ama ben şu anda ne görüyorum onu söyleyeyim;
''Elektrikler kesilirse gaz lambamız, kalbimiz kırılırsa yedekte çelikten kalbimiz var.
Şartlar ne olursa olsun Yaradana inancımız, dilimizde dua var.
Allah sağlık versin yeter ki...
Ölümden başka her derde deva var...''
Hamide Gür Çatak
Gaz Lambası

Bu fotoğrafı facebook'ta görüp kaydettim. O kadar güzel ki...
Her baktığımda farklı bir anı canlanıp gözlerimde hayat buldu yeniden. İki tanesini yazacağım. ✌
Babaannemlerin köy evi bence köyün en güzel yerinde ki evdi. Tüm köye kuş bakışı... 🏡 Tuvalet evin avlusundaydı. Gece tuvaletim geldiğinde annemi uyandırırdım. Elinde gaz lambasıyla söylene söylene yarı açık gözle tuvalete götürürdü beni. "Gız hadi ha nedisin, bitmedi mi daha" deyişi kulaklarımda hâlâ. 😂 Uykusu kaçsın istemiyor haliyle...(Elazığ şivesi)
Birde köyde kendi evimizdeyiz. Annem komşuya gitmişti. Ben ve iki küçük kardeşim evde yalnızdık. Elektrikler kesilmiş korkmuştuk ama ben o an korktuğumu belli etmemeliydim, ablaydım. Yaktım gaz lambasını, sarıldım kuzularıma, korkmayın ben yanınızdayım dedim.👫 Yanınızda olmak ne kadar değerli bir bilseniz!.. (Ne kadar az bir arada olduk, ne kadar çok ayrı düştük sizinle..)
Şimdi ben bu fotoğrafa bakıp hangi yıllara, hangi yaşlarıma giderim daha...
Size de anılarınızı hatırlattı mı? 😊 İyi geceler. 🎑🌃
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)